Geçen hafta sonu değil ondan önceki hafta sonu cumartesi günü Beypazarı'na gittik aslında gezmek için gitmemiştik yada babam babaannemi götürüyordu bizde peşlerine takıldık diyelim. Bir kaç senedir gitmemiştim bende iyi oldu onlar işlerini hallederken bizde gezdik.
Bol bol da fotoğraf çektim.
Beypazarı evlerinin oldukça hoş bir mimarisi var ve restore edilmişler, çoğu restoran veye pansiyon olarak kullanılıyor;
|
Sanat evi olarak kullanılan bir Beypazarı evi |
|
Sultan Alaaddin Camii |
|
çok tatlı değiller miii |
|
teyzeler papatyaları toplayıp geliyorlar bi yandan taçları yapıp bi yandanda satıyorlar |
Beypazarı'nın evleri kadar gümüşcülüğüde meşhur. Gümüşçülerde geleneksel ve ithal gümüş takılar satılıyor. Benim beğendiklerimden bazıları;
|
iğne oyasından yapılmış takılar |
Veee yorulup susadığında imdadına yetişen yine Beypazarı'nın meşhur havuç suyu;
|
(benim sebze sularıyla aram yok ama bizimkiler bayıla bayıla içtiler ) |
İşte böyle döndüğümüz gibi sıcak sıcak yazısını yazmak istemiştim ama gece hastalandım ertesi günde yollara düştük o yüzden bugüne kaldı umarım keyifli bi yazı olmuştur.
0 yorum:
Yorum Gönder