28 Haziran 2015 Pazar

yağmur ol gel..

0 yorum
Yağmur sesini seviyorum, diğer bütün sesleri susturuşunu yağmurun..
Yağmur sesini duyunca, içimden elimi dışarı uzatıp yağmura dokumak geliyor.
Ben, yağmuru çok severim, yağmurda ıslanmayı bile severim.. Yağmurda ıslanmak bana tüm zerrelerimle yağmurla konuşmuşum gibi gelir.

27 Haziran 2015 Cumartesi

Olsa ile Bulsa..

0 yorum

"Olsa ile bulsayı ekmişler, hiç bitmiş"

Atasözüymüş , ben ilk defa duydum .

İşte şu olsa, bu bulsa, bi işi geciktirmek için hep bi bahanem var bir fikri eyleme dökmem için balığın kavağa çıkması gerek, balığın kavağa çıkması için bir balık bulmak gerek sonra çıkmak için bir kavak bulmak gerek, kavakta hani güzelce olsa, derken kocaman bir HİÇ.

Bu ara hep özeleştirimi yapıyorum ne, belkide ben uyuşluklanırken birilerinin benim hayallerimi gerçekleştirmesine içerlemişimdir yada belkide kendi  kendime; "Süpürgeli daha yirmili yaşlardayım diye hayat uzun sanma  " Bu devran böyle sürüp gitmezki, Sende solacaksın günün birinde " ne yapıcaksan bir an evvel yap" demişimdir.

25 Haziran 2015 Perşembe

Tembel Süpürgelicadı !

0 yorum
"Ramazanda her gün hoşuma giden bir sözü, bir kitap alıntısını veya bir duayı yazmak istiyorum" demiştim.

Bende Peyami Safanın şu sözünü dinledim ve kendime, tembellik yapmayı bırakta klavyenin başına geç bakalım Süpürgeli dedim, işte o sözde şudur efendim;

"Yarın yaparım demenin cezası. o işin asla yapılmamasıdır."
                                                                            Peyami Safa

Bu sözü sanki benim için söylemişler, hep ertelerim, erteledikçe ertelerim sonunda elde var sıfır, bu huyumdan nefret ediyorum, belkide bunu renkli kağıtlara yazıp görebileceğim her yere yazmayalım, kim bilir belki işe yarar.

Bakalım erteleme ve tembellik huyumu bırakıp, dediğim gibi her gün yazabilicekmiyim.
    
                                                                                                         
Photobucket
HAYIRLI SAHURLAR !!!  

23 Haziran 2015 Salı

İSTEMİYORUM !

0 yorum
Ben mi anlatamıyorum yoksa insanlar mı beni anlamak istemiyor bilmiyorum, heceleyerek söylersem anlarlar mı acaba, i-s-t-e-m-i-y-o-r-u-m. Anlaşılmak için kalbimin gardırop kapaklarını ardına kadar açıp içerideki tüm dağınıklığı görmelerine bile izin verdiğim halde neden anlaşılamıyorum, anlamak ve sevmek, anlaşılmak ve sevilmek için daha nasıl çabalamalıyım ?

Bu da böyle bi iç dökme yazısı oldu. Zaten burası, beni anlamayan insanlardan kaçıp kendimi anlatmaya çalıştığım, dünyada beni anlayabilecek insanlar var mı diye merak edip kaçıp geldiğim yer değil mi.

Bu arada Ramazanda her gün hoşuma giden bir sözü, bir kitap alıntısını veya bir duayı yazmak istiyorum, bakalım muvaffak olabilicekmiyim.

17 Haziran 2015 Çarşamba

Çilek Reçeli Tarifi !

0 yorum
Tatil dönüşünde Aydından dönerken yol üstündeki satıcılardan kasayla çilek almıştık, anneannem çilekleri görünce; "bu kadar çileği yiyemeyiz birazını reçel yapalım"dedi bizde kolları sıvadık.

Bende bir yandan anneanneme yardım edip bir yandanda reçelin yapılışını ve tarifini öğrendim. Ne yani o kadar yıllık tescilli evkızı Süpürgelicadı çilek reçelinin nasıl yapıldığını bilmiyomu deselerdi cık cık .


İşte tarif ve yapılış aşamasından bir kaç fotoğraf ;

Reçel için gerekli olan malzemeler:

Gizli malzemeyi söylüyorummmm, sevgi efendim ne yaparsak sevgiyle yapıyoruz.

Ve pek tabii çilek, miktarı size kalmış.

Şekere gelicek olursak eğer bir kilo çilek kullanırsak bir kiloya yakın şeker iki kilo çilek kullanırsak bir buçuk kilo kadar şeker kullanıyoruz tabi bizim çileklerimizin kendisi şeker gibiydi bu durumda çileğin cinsine ve lezzetine göre şeker artırılabilir ama  azaltılamaz şekerin reçeldeki bi rolüde reçelin bozulmamasını sağlamak zira.

Son olarak bir çay kaşığı tereyağ.

Öncelikle çileklerimizi yıkıyoruz yıkadığımız çileklerimizin saplarını ve yapraklarını kesip ayıklıyoruz daha sonra çilekleri plastik olmayan bir kaba alıp şekerini üzerine ekliyo ve bir gece bekletiyoruz ertesi gün tencereye alıp -emaye tencere olursa reçel daha güzel olurmuş efendim öyle diyolla- yarım saat kadar kaynatıyoruz altını kapatmaya yakın tereyağımızıda içine atıp altını kapattığımız reçelimizi soğumaya bırakıyoruz. Veee ta ta taaam reçelimiz hazır soğuyan reçeli bir kavanoza boşaltıp ağzını sıkıca kapıyor ve ve Ramazanın gelişiyle sahurlarda ve sonrasında sene boyunca sabah kahvaltılarında kaymağın üstüne sürüp afiyetle yiyoruz.


yummy

reçelimiz kaynıyo kaynarkende etrafa güzel kokular yayılıyo

ta da da daaamm!
Bizim reçelimiz çok lezzetli oldu anneannemin ellerine sağlık. Çilek mevsimi geçmeden bu reçelden yapılmalı zat-ı şahaneleri benim en bi sevdiğim reçel olur.

Hayırlı Ramazanlar ve yapan olursa afiyetler şifalar olsun efendim.

16 Haziran 2015 Salı

Beypazarı gezimiiiz !

0 yorum
Geçen hafta sonu değil ondan önceki hafta sonu cumartesi günü Beypazarı'na gittik aslında gezmek için gitmemiştik yada babam babaannemi götürüyordu bizde peşlerine takıldık diyelim. Bir kaç senedir gitmemiştim bende iyi oldu onlar işlerini hallederken bizde gezdik.
Bol bol da fotoğraf çektim.

Beypazarı evlerinin oldukça hoş bir mimarisi var ve restore edilmişler, çoğu restoran veye pansiyon olarak kullanılıyor;
 



Sanat evi olarak kullanılan bir Beypazarı evi


Sultan Alaaddin Camii


çok tatlı değiller miii



teyzeler papatyaları toplayıp geliyorlar bi yandan taçları yapıp bi yandanda satıyorlar
 Beypazarı'nın evleri kadar gümüşcülüğüde meşhur. Gümüşçülerde geleneksel ve ithal  gümüş takılar satılıyor. Benim beğendiklerimden bazıları;

iğne oyasından yapılmış takılar


Veee yorulup susadığında imdadına yetişen yine Beypazarı'nın meşhur havuç suyu;

(benim sebze sularıyla aram yok ama bizimkiler bayıla bayıla içtiler ) 
                    İşte böyle döndüğümüz gibi sıcak sıcak yazısını yazmak istemiştim ama gece hastalandım ertesi günde yollara düştük o yüzden bugüne kaldı umarım keyifli bi yazı olmuştur.

15 Haziran 2015 Pazartesi

Ben geldim..

0 yorum
Sekiz günlük tatil bitti eve geri döndüm. Bilgisayarımı yanımda götürmediğim için bu süre içinde buralardan uzak kalmıştım, özlemişim. Aklım hep buralardaydı, not defterime birsürü not aldım, gittiğim yerlerde bol bol fotoğraf çektim, tarifler hazırladım.Ben kaçar yazıcak birsürü post var kafamda, görüşürüzmilkysmile .

5 Haziran 2015 Cuma

Miniinthebox, alışverişlerim.

0 yorum
Ucuz şeylere bayılırım sosyete pazarları falan hep benim mekanımdır, çünkü aldığım şeyden çabuk sıkılıyorum, çok para verdiktenden sonra sıkılıp kullanmayınca vicdan azabıyla karışık annemden fırça yiyorum. Bide sevimli, çiçekli böcekli şeylere de bayılıyorum.
Sonra miniinthebox 'ı keşfettim ve b-a-y-ı-l-d-ı-m  ürünler tam benlikti e fiyatlarda tam benlikti. Ufak tefek bişeyler alıp deneme yapmaya karar verdim ilk alışverişimden memnun kalınca gerisi geldi tabi. Ben tavsiye ettikten sonra bi çok arkadaşımda alışveriş yaptı ve memnun kaldı hatta kuzenimin kargosu biraz gecikmişti beraber mail attık hemen parasını iade ettiler kısa bi süre sonrada ürün eline ulaştı, meğersem kargoyu teslim etmeyi ptt geciktirmiş yani anlıyacağınızı adamlar ta Çinden bi güzel paketleyip kargoyu ülkemize sorunsuz bi şekilde ulaştırıyolar ama yurdum postası  bi türlü kargoyu bize ulaştıramıyo.
Siteden free ship alışveriş yapabiliyosunuz yani kargo ücreti ödemenize gerek yok.

Yaklaşık altı aydır alışveriş yapıyorum.siparişlerim elime sorunsuz ulaştı.

Benim aldıklarımdan bazıları;
En son bayılaraktan aldığım saatim.

O kadar çok kullandım ki bitti ama atmaya kıyamıyorum.

Buda bilekliğim herkes çok beğeniyo.


Almayı düşünüp sepete attıklarım;

Sevimli mi sevimli kalem için tıktık.

Çiçekli, böcekli benim bayıldığım saat için tıktık.

Telefonumu değiştirince (şuraya bi amin koyayım) almak istediğim telefonu kabı için tıktık.

Çok sevdiğim ama üstüne basıp kırdığım küpem için tıktık.


Not: Ben alışveriş yaparken Paypal kart kullanıyorum.
Paypal kart hakkında bilgi almak için tıktık.
 

birevkızı Copyright © 2012 Design by Ipietoon Blogger Template